Google+
kaligrafi sitesi full background

MAKALELER



10-YAZIM (İMLA) KURALLARI

1- “ki” bağlacının ve “-ki” ekinin yazımı: Türkçede üç çeşit “ki” vardır:Bağlaç olan“ki”,sıfat yapan “–ki” ve zamir olan(ilgi zamiri) “–ki” dir.Bağlaç olan “ki” daima ayrı yazılır.Sıfat yapan “–ki” ve zamir olan “-ki” eklendiği sözcüğe bitişik yazılır. Dilimizdeki bu üç farklı “-ki”yi birbiriyle karıştırmamak için şu pratik yöntemleri uygulayın. *Cümle içerisinde –ki’den sonra –ler çokluk ekini getirebiliyorsanız o –ki zamir olan –ki’dir. Ayrıca zamir olan –ki’nin bir ismin yerini tuttuğunu...

Devamı...

09-MÜREKKEP HAKKINDA BİLGİ :

Mürekkep, iki veya daha ziyade madde parçalarının birbiri üzerine bindirilmesi. Yazı, çizim ve baskı maksadı ile kullanılan, içerisinde kimyevi bir terkip bulunan sıvı. Arapçada “midad veya mismağ”, Farsçada“siyahi ve zerkab” kelimeleriyle de ifade edilir. Mürekkebin, ilk önce Mısır'da yapıldığı, M.Ö. 1000 ile 2500 yılları arasında kullanıldığı tahmin edilmektedir. Araplar, ilk mürekkebi kömür tozu ile arap zamkından yapmışlardır. İslamiyetten önce de Araplar arasında mürekkep yapımının bir sanat olarak kendini gösterdiği sanılmaktadır....

Devamı...

08-HATTATLIK NEDİR ? (İSLAMİ )

Hattatlık, Güzel Yazı Sanatıdır. Her alfabenin değişik şekillerde yazılışları vardır. Bu değişik yazılış şekilleri, hattatlık sanatını meydana getirir. Böyle bir sanata en uygun alfabelerden biri Arap alfabesi olduğu için, bu yazı ile güzel el yazıları yazmak Osmanlılarda ve doğu İslam dünyasında başlıca el sanatlarından biri haline gelmiştir. Osmanlılar devrinde hattatlık, bütün doğu İslam dünyası hattatlığından çok ileri gitmiş ve sanat eseri olacak değerde pek çok eserler veren hattatlarımız yetişmiştir. Hattatlıkta, eski harflerle...

Devamı...

07-ATATÜRK’ÜN İMZASI BİR ERMENİ KALİGRAF TARAFINDAN TASARLANDI

Amerika’da yaşayan Ermeni asıllı Dikran Çerçiyan şimdi 90 yaşlarında. Babası ise, vaktiyle Robert Kolej’de 1944-1952 yılları arasında Kaligrafi dersleri veren Hagop Vahram Çerçiyan idi. Dikran Çerçiyan, o günleri şöyle anlatıyor : “ Zannedersem Soyadı Kanunu’nun kabul edildiği günün akşamıydı ( 21 Haziran 1934 ). Kapımızı bir polis, bir sivil memur ve bir Meclis görevlisi çaldı. Kapıyı annem açmıştı. Polisi görünce, okulda bir şey olduğunu düşünmüştü... Babam o gece 'Atatürk' imzası üzerinde sabaha kadar çalışıp durdu. İki saat kadar...

Devamı...

06-YAZMA TUTKUSU ( Yazının Hikayesi )

Önce kalem mi keşfedildi yoksa kağıt mı diye bir soru akla gelebilir. Kalem ve kağıttan önce yazının keşfedilmiş olmasi gerekiyor diyeceksiniz. Yazıyı bildikten sonra yazacak şey ve üzerine yazılacak şey mi bulunmayacak? Yazı keşfedildi önce diyelim, bir soyutlama yapalım. Yine soruyorum: Önce kalem mi, kağıt mı? Kalemimiz çiviyse kağıdımız da kil olabilir. Kağıt sertse eğer, çivinin yazacağı satır azalacaktır. Bir kayaya ne kadar yazabilir sabırlı bir yazar? Bu durumda, kalemin ve kağıdın, yazıdan önce bulunmuş olduğunu çıkarabiliriz. Bana sorarsanız,...

Devamı...